CHP'de Deniz BAYKAL'ın yerine 2010'da geçen KILIÇDAOĞRLU tarafından büyük bir değişim başlatıldı partide ve yıllardır partide hakim olan; adlarına "ulusalcılar" denen halktan kopuk ve halka değer vermeyen asker ve yargı sözüyle hareket eden militarist elitist oligarşik yapı hızla tasfiye edildi.
Bu tasfiye sonunda ise maalesef gerçek halkçı Atatürkçüler konmadı onların yerine, yine KILIÇDAROĞLU gibi aklı çocukluk ve gençlik yılalrındaki travmalarında ve kendisi gibi hiç büyüyeymiş ve 70'lerin marjinal ve radikal soluna saplanmış kalmış tipler partiye büyük bir hızla eklemlendi...
Bu değişim zamanla CHP ve Türkiye değerlerinden o kadar hzıla saptı ki, %10 luk HDP'ye kalan %90 dan daha fazla sempati duyan bir KILIÇDAROĞLU zihniyeti görmeye başladık ve bu eksende Y-CHP de diye adlandırılan yeni bir CHP inşaa edildi.
KILIÇDAROĞLU genel başkanlığındna geçen 13 yıl sonunda CHP adeta pkk sözcüsü HDP'nin bir kopyasına dönüştü ve KILIÇDAROĞLU 2023'te HDP sevdası yüzünden Erdoğan'a yenilip kendisi partisinden gitmek zorunda kalsa da, inşaa ettiği bu bozuk CHP ve Türkiye düşmanı siyaset anlayışı hala tamamen partiyi ele geçişrmiş durumda.
Bu öyle sözde sosyal demokrat, ama gerçekte radikal ve marjinal bir solculuk ki, sosyal demokratlığı Türkiye'ye getiren ECEVİT'e de hiç benzemiyor ve tüm enerjisini sözde halkçılık gibi gözüken, ama Türkiye'nin tüm kurucu değerlerini ve ilkelerini rafa kaldıran teröre dayanan Kürtçü siyasetin söylemelerinden alıyor ve bunu hem Ekrem İmamoğlu üzerinden belediyecliklte gösteriyor hem de genel siyasetlerinin merkezine koyuyorlar KILIÇDAROĞLU ve Özgür ÖZEL gibi başkan veya Sezgin TANRIKULU gibi vekillerle. Bunu ise, merkez sağ; milliyetçi muhafazakar liberal sağ iktidarın yaptıkları yanlışlar üzerinden temellendiriyorlar ve böyle aklamaya çalışıyorlar halk önünde.
Partide geçen yıl genel başkan olan Özgür ÖZEL'de KILIÇDAROĞLU ile aynı zihniyetin devamı olarak devam ediyor ve aralarında tek fark ÖZEL'in daha açık sözlü genç ve cevval olan tarzı. Hatta öyleki Özgür ÖZEL KILIÇDAROĞLU'nun siyasetinde bilerek sustuğu şeyleri de daha büyük sesle açıkça söylüyor ve devleti ülkeyi "Kürtlere verelim" diyecek kadar şirazesini yitiriyor.
ÖZEL Tüm konuşmalarında Kürtleri tamamını HDP'li olarak gösteriyor ve tüm Kürlerin memnuiyetsiz ve mutsuz eşit vatandaş olmadıklarını iddia ediyor.
Sorun şu ki, bu siyaset HDP'nin ana iddiası olan "biz tüm Kürtlerin sözcüsüyüz" iddiasını meşrulaşttırıp bölücüğe hizmet ediyor.
Bu ise bölücü terör örgütü arkasına alan HDP siyasetinin asla bu gidişle marjinalleşmemesine ve ülkede siyasei belirleyen ana aktör olmasına sebep oluyor ve olacak
Oysa Özgür Özel Devlet Bahçeli'nin tarihi hata olan bu çıkışını fırsat bilip, %10 HDP oyları yerine %10 AKP ve MHP oylarına odaklansaydı, hem HDP siyaseti işlevsizleşecekti hem de kilit parti olan ülkedeki terör eksenli bu siyaset giderek zayıflayacaktı. Çünkü biz biliyoruz ki HDP'ye oy verenlerin yarısı tamamen can korkusu yüzünden oy veriyor güneydoğuda ve doğru politikalarla seçmenleri çok kısa sürede HDP'yi terk edebilirler.
Sonuç olarak, zaten teröre sırtınını dayamış bir Kürtçülük varken sesleri de çıkıyorken ülkenin kurucu partisinin genel başkanının bu partiden daha çok kürtçülük yapması bizi hiç bir yere götürmez.
0 تعليقات