Teoman malum içkiye ve uçkuruna düşkünlüğü ile bilinen çok ünlü bir rockçı ve Türkiye'nin en iyi rockçısı olduğu iddia ediliyor.
Popüleritesini kaybettiği ve yeni nesilin onu pek tanımadığı dönemde, ilk olarak müziği bırakma haberi ile yeniden gündeme geldi. O habere kadar aşırı cinsellik ve içki üzerinden giderek alay ve mizah konusu olan bir kişiliğe dönüşmüştü toplum nezdinde.
Nasıl olduysa pandemiden sonra son dönemlerde tekrar öne çıktı ve hatta giderek her konuda fikri sorulan ve kendisi de fütursuzca her konuda fikir belirten bir kişiye dönüştü.
Özellikle siyasi yorumları ile gündeme girip çok konuşalabiliyor ve bunu çok lakayıt ve matrak bir şekilde yapıyor.
Peki neden bunu yapıyor, böyle hassas bir dönemde yoksulluğun ve toplumsal buhranın bu denli tavan yaptığı bir dönemde sosyoloji okumuş birisi neden bu kadar duyarsız, laçka ve rahat halka karşı? Neden kendisini ve maddi refahını bu kadar çok rahat bir şekilde anlatıyor?
Teoman'ın röportajlarını takip edenler ve biraz psikoloji bilenler onun gerçtekte sıradan narsist kişilik bozukluğu olan birisi olduğunu anlayabilir.
"Ne var bunda?" demeyin. Çünkü narsist kişilik sosyopatlardan sonra insanlara karşı empati sahibi olmayan en zararlı kişilik türü muhtemelen. Ve narsistler ciddi bri etdavi görmezlerse ne kadar fiziken ve kariyer olarak bitmiş gözükse de kendi çıkarları ve benlikleri için her şeyi manipüle etme ve kullanma eğilimindedirler. Çünkü kendilerini merkezde görüp diğer insanların hayatlarını yok sayma ve kibirleri asla bitmez.
Bu yüzden bu aralar yaptığı açıklamalardan Teoman son derece sempatik ve kendine vuran bir kişiliğe dönüşse de hala içinde büyük bir narsist züppe barındıran bir kişi. Öyleki artık kendisiyle yüzleşmesini bile toplum üzerinden yapabiliyor.
Teoman Çaptan Düşmüş Gerçek Narsist Bir Züppe mi?
"Benim içimde hep bir huzursukluk var" dediği de bu. Çünkü her narsist gibi kendisiyle yüzleşmeden uzun süre kaçmış birisi. Şu an bu yüzleşmeyi toplum önünde yapıyor gözükse de aslında bundan da narsistik bir haz duyduğu çok açık ve meydanı boş bulduğu için bunu bu kadar rahat yapıyor. Çünkü kendisi hala teşhisi konmamış ve tedaviye başlamamış bir narsist ve Türkçe Rock'ın zirvesinde tek başında durduğunu ve muhtemelen kendine yakın birilerinin olmadığını da düşünüyor.
Hatta o kadar rahatki bu kendi yarattığı en büyük rockçı tahtında kendisini anlatmak için "Timur" adlı bir rockçı karakter oluşturup onu roman haline getirmiş ve orda diğer roman karakterlerine kendisini tanımlatmış birisi.
Özetle, Teoman'ın narsist kişilik bozukluğu tedavisi görmeden yapacağı her açıklama bazı hoş yanlar içerse de, toplamda toplum nezdinde çok kaba saba bencil bir yerlere gidecek bir zihniyeti olan bir kişinin hezayanlarından öteye gitmeyecektir.. Yani topluma yarar değil zarar verir.
Bunu aşağıdaki en son açıklaması ile başardı zaten
Şarkıcı Teoman: "Yurtta barış cihanda barış"la ülke yönetemezsin. Eğer Türkiye, zamanında güçsüz bir ülke olmasaydı o kadar da barışçı olmazdı Mustafa Kemal Atatürk. Musul'u falan bırakacağına savaşa devam ederdi. Silah almayalım, Türkiye barışçıl, tarlasını ekip horon tepen bir ülke olsun... Böyle ülke yürümez!"
Ve bizlerin kendisinin de itiraff ettiği gibi, ömrünü skinin peşinden gitmek için harcamış narsist bir züppeden siyaset öğrenecek bir durumumuz olmamalı.
0 تعليقات