{ads}

10/recent/ticker-posts

Ad Code

Diğer Projelerimiz

Türkiye'de Neden Paylaşımlı Yolculuk Asla Yasal Yapılmaz?


Şehiriçi ulaşım kentli insanın en temel ihtiyaçlarından birisi. Çünkü köy ve kırsal hayatı gibi değil şehirde yaşamak, iş ve diğer sebeplerle nerdeyse hergün bir yerden bire gitmek zorunda insanlar ve bunun için ya kendi araçları olmalı ya da diğer kamusal araçları kullanmaları gerekiyor.

Dünyada ulaşım hakkı çoğu ülkede aynı barınma ve gıda gibi temel insani bir ihtiyaç olarak görüldüğü için, bu konuda olabilecek her türlü toplu ulaşım aletrnatifini değerlendirerek toplu ulaşımı ya kamu eliyel çok ucuza ya da özel sektör ve kamuya rekabete açarak toplu ulaşımı sağlıyorlar ya da ABD gibi ülkelerde özel araç kullanımı kolaylaştıeacak şekilde hem arab vergisini benzini ve az vergiyle halka sunuyorlar.

Son dönemde ise işi dah ailei götürdüler ve sadece taksiler değil aracı olan herkes kamu ulaşımına katılabiliyor ve buna paylaşımlı yolculuk deniyor.Uber gibi firmalar bu alanda çok popüler.

Toplu ulaşım muhtemelen dünyada sadece ülkemizde bir temel ihtiyaç olarak görülmüyor ve bu konuda halk lehine hiçbir çaba ve kanun yok. Belediye tekiline bırakılan toplu ulaşım belediyenin belirlediği fahiş fiyatlarla belediye otobüsleri, özel halk otobüsleri, dolmuşlar ve taksiler tarafından yapılıyor.

Dünyada toplu ulaşımın elektirik su ekmek gibi temel bir ihtiyaç olduğu ise nerdeyse 50 senedir siyasetçiler tarafından algılanmıyor ve hiç bir çalışma yok halk lehine.

Aksine özellikle son 22 yıldır AKP yönetimi ile bu temel ihtiyaç hem belediyelere kaynak yaratmak hem de dolmuş ve taksi lobisini zengin etmek için giderek fahişletirilerek bu temel hak halkın elinden alınmaya çalışılıyor. Hem fahiş benzin hem fahiş özel araç ÖTV vergisi hem de fahiş toplu ulaşım politkaları uygulanıyor. Özel araç kullanımında da yine aynı şekilde fahiş vergilerle insanlar hem benzin hem de araç fiyatları yüzünden araç alamıyorlar.

Örneğin İstanbul örneği ile üzerinden gidersek Kadir TOPBAŞ 2005 yılında gelir gelmez aylık, haftalık ve günlük sınırsız abonman akbili ve 1 saat içindeki otobüsler arası ücretsiz aktarmayı kaldırdı ve insanları adeta evlerine hapsetti ve bu konuda ne muhalefet ne de halkna bir tepki geldi.

Sonuç olarakü, hergeçen yıl toplu ulaşım son derece fahiş hale getirildi ve onun yerine gelen eski müteahhit İMAMOĞLU da aynı uygulamaları devam şu an devam ettiriyor. Yurtdışında ortalama asgari ücretin %5 i fiyatın sınırsız ulaşuım varken şu an İstanbul'da asgari ücretin %10'una sadece 200 bilet veriliyor aylık.

"Peki bu neden oluyor, neden bile bile halkın toplu ulaşım hakkı elinden alınıyor?" diye düşününce ve biraz araştırınca ise bu alanda belirli çıkar gruplarını yani siyasetçiler, belediyeler ve belediyelere hükmeden esnaf odalarını görüyorsunuz.

Çok net olarak şehiriçi ulaşım tüm Türkiye'de AKP yandaşı olan taski, dolmuş ve özel otobüs odalarının talepleri ile UKOME'lere hükmedilerek yönetiliyor ve bu yüzdenşehir içi ulaşım halk gözetmeksiniz tamamen fahiş hale getirilmiş durumda. Bunun böyle olduğunu zaten İstanbul'daki taksi esnaf odaları başkanın son dönemde yaptıklarındna görüyorsunuz.

Son dönemde dünyada ortaya çıkan paylaşımlı yolculuk yani insanların taksi ruhsatı almadan kendi özel araçları ile başkalarını da ücretli olarak taşıması sistemi ile dünyada büyük bir şehiriçi ve şehir dışı ulaşım devrimi yaşandı. Ama maalesef bu devrim Türkiye'de malum AKP yi arkasına almış dolmuş, taxi ve otobüs esnaf odaları tarafından sabote edildi ve UBER gibi uygulamaların sektöre girmesine izin verilmedi. Şu an Martı kurucusu büyük bir savaş veriyor bu konuada ma başarısız olacağı çok açık.

Bunun diğer sebebi de belediylerin toplu ulaşımı belediyeye sıcak para yani finansman aracı olarak görmeleri

Dikkat ederseniz muhalif belediye başkanları İmamoğlu, Mansur Yavaş sürekli belediyenin toplu ulaşımda zarar ettiklerini iddia ediyorlar ama nedense birisinin aklına da "Madem bu işte zarar ediyor neden bir yapıyoruz en azında otobüs ulaşımını belediyemiin tekelinden çıkarıp özel sektör rekabetine açalım biz sadece lisans verelim bu işi özel otobüs firmaları yapsın aynı şerhirlerarası toplu ulaşımdaki gibi biz sadece raylı ulaşım yapalım"

İşte burda büyük bir yalan söz konusu veya beceriksizlik.

Ya zarar ettikleri konusunda yalan söylüyorlar ya da gerçekten belediyeyi zarar ettirip esnaf odaları ile birlikte çalışıp bankalara faiz vermek yerine, toplu ulaşımdan gelen günlük parayı belediyeye finansman kaynağı sıcak para girişi aracı olarak görüyorlar hem de bu taksi, dolmuş ve özel halk otobüslerinin çıkarları veya tehditleri baskısı altında altında toplu ulaşımı fahiş tutarak birlikte halkı sömürüyorlar ve bu sömürü düzeninin paylaşımlı yolculuk gibi halkın lehine olan yeni sistemlerle bozulmasını istemiyorlar.

Dikkat ederseniz toplu ulaşımda dolmuş, taksi ve otobüs fiyatları belediyelerin UKOME benzeri kurulları tarafından belirleniyor ve ne hikmektse bu araçların tarfileri arasında çok büyük bir uyum ve denge var, yani dolmuş ve otobüs fiyatı öyle belirleniyor ki kimse dolmuş yerine belediye otobüsünü seçmesin isteniyor veya halk balık istifinde otobüste giderken daha fazla sefer konmuyor; çünkü insanlar dolmuşları da taksiyi de çok tercih etsin isteniyor. 

Sonuç olarak, halk araya sıkıştırılmuş durumda taksi, dolmuş ve otobüs arasında seçim ekonomik ve konforlu bir seçenek yok ve insanlar taksiye de zorlanıyor konforlu ulaşım isteniyorsa.

Çözüm nedir peki derseniz.?

Çözüm belediyelerin şehriçi ulaşımı serbestleştirmesinde ve ulaşımı belediye, taksi, dolmuş ve özel halk otobüsü esnaf odalarının esaretinden kurtarmasında.

Bunu yapacak bir siyasetçi de tartışmada ve vizyon da maalesef yok şu an ve bu yüzden paylaşımlı yolculuk gibi alternatif sistemler asla Türkiye yasal olmayacak ve yönetmeliği de çıkmayacak.

 


إرسال تعليق

0 تعليقات

Yorumlar