Öyle bir hava yaratılıyor sanki GAZZE'yi savunmak sanki Davutoğlu ile aynı ideolojide olmak ve bu yüzden olmaz olamaz. Hayır, Filistin 1910'ların Osmanlısı şu an. Ve oradanda bir Türkiye çıkarılması gerekiyor çünkü işgalci aynı; BATI
Filistin'e "akılsız bir arap topluluğu" diye bakmayıp sadece mazlum bir halk diye bakıp empati kuramıyorsan ve Filistin'i şu an bu hale getirenin senin ülke hakkında da gelecek 10-100 yıl içinde aynı planları olduğunu anlamıyorsan zaten bağımsız bir Türk'te sayılmazsın ve boşsun.
Ve evet Türkler olarak bizim bir cephemizde hala Filistin cephesidir. Bunu savunmak iktidar gibi "Osmanlıcı" olmak "Osmanlıyı geri getirmeye çalışmak" anlamına gelmiyor. Bu coğrafi, kültürel ve dini bir durumdur. Çünkü; bunu hala minvalde tutanlarda düşmanın bu motivasyonudur.
Filistin Türkiye'nin doğal bir cephesidir şu an ki dünya konjonktüründe. Nasıl ki güney sınırlarımızda ABD, İsrail ve Nato'nun teröristlerden bir paravan bir bela ülke projesine karşıysak aynı şekilde Filistin'e Hamas üzerinde yapılana da karşı olmalıyız. Filistin kurtarılmalı.
Bunu mehmetçiği göndererek yapmak zorunda değiliz. Bunu İsrail'i her açıdan zorlayarak yola getirerek yapmalıyız. Bu geçişi sağlamak için her türlü uluslararası yaptırımı masaya koymalı ve tüm müslüman ülkeleri liderlik yaparak örgütlemeyiyiz. Malezyasından Endonezyasına kadar.
Yapılması gereken ilk şey budur ekonomik maliyetine bakılmadan hemen Erdoğan önderliğinde Türki cumhuriyetler ve diğer afrika ve asya ortadoğu İslam ülkeleri bir çağrı ile bir araya getirilmeli ve bir toplantı yapılmalıdır. Bu süreçte İsrail elçilikleri bu ülkelerde kapatılmalı.
Karşısında böyle Türki ve İslami bir birlik gören İngiltere, AB, ABD ve İsrail bakalım o zaman nasıl bir pozisyon alacak Çin+Rusya'nın da karşıt olduğu görererek dünyada, ki bu olayla beraber ABD, İngiltere ve İsrail şeytanlık tacını Rusya'dan geri almış oldular dünya komuoyunda
Gördüğünüz üzere konunun bu tür Türkiye'nin global ve yerel etkin savunma vizyonu ve perspektifi içinde Davutoğlu'nun sahte "hamasi" İslamcı ideolojisinin bir anlamı ve değeri yoktur. Bu yüzden ERDOĞAN'ın çekimser ve nötr politikası doğru değildir ve değişmelidir bir an önce.
Ve sırf DAVUTOĞLU ile aynı minvalde olmamak için karşıt arap argümanları üretip bu yönde yırtınan
ın da konuyu tekrar ele alıp, bu konuyu araplık ekseninden çıkarıp Türkiye'nin düşmanları ve dünyanın global şeytanları ekseninde anlamaya ihtiyacı vardır.
Mevzuya "Türkiye kendi menfaatlerine bakmalıdır hiç karışmamalıdır" diyenler aptaldır. Çünkü Türkiye'nin bu şekilde bakabilmesi için bu coğrafyada olmaması, İzlanda nın yanına taşımalıdır toprağını. Bu coğrafyada Türkiye sessiz kaldığı her batı planında en çok bedel ödeyen oluyor..
Bu ta 1990 körfez savaşından beri böyle. Türkiye batının ana sömürge coğrafyası olan ortadoğu da paravan yapılmaya çalışılıp sürekli büyük bedeller ödetilen ülke oldu. Bunu pkk eksenli ayrılıkçı kürtler ile de yaptılar ve zaten BOP ile açık açık söylüyorlar. Hal buyken neden...?
Özetle, nasıl ki İsrail ABD NATO İngiltere'nin global bir sömürü planı varsa ve yıllardır işliyorsa, Türkiye üzerinden de bu yapılıyorsa artık tam tersine Türkiye'nin de bir global savunma planı olmalıdır ve bunun bir cepheside Filistindir. Hatta en önemli bir kaç cephesidir.
Türkiye yüzünü batıya dönerek kendini batının Türkiye karşıtı planlarının zararlarından kurtaramaz Bu yüzden sırtını doğuya dönmek yerine Osmanlı topraklarında aktif olmak zorundadır, bunu kendi güvenliği için yapmak zorunda, İslam bağı olan araplara hamilik yapmak için değil.
Bunu zaten 1960'dan beri test ediyoruz sonuçları da ortada. NATO'da kalan "arap küçümseyiciliği" ile sırtını tamamen ortadoğuya dönen Türkiye pkk sorunu ve ekonomik krizlerle boğuşuyor yılladır. Hal böyleyken neden 360 derece bakmayalım dünyaya. Neden batınun bu tuzağına düşelim
Filistin özelinde bakılırsa bugün Türkiye'nin aksiyon almadığı İsrail ve ABD'ye posta koymadığı alternatifte çember bizim için daha da daralıyor. Çünkü BOP planında bizde varız ve bizi de İran'la beraber parçalamak ya da istikrarsızlaştırmak istiyorlar. Bu çok açık değil mi?
Suriye ve arap baharı le yıllardır unutulmuş olsada ABD'nin emperyalist dış politikasının en büyük çıkış noktası İsrail'in hedefleri ekseninde olduğudur. Biz maalesef yıllardır bunu unuttuk Suriye ABD-Rusya üzerinden ve bugün ortaya çıkan şey de bu gerçektir. İsrail'siz plan yok!
Şu şartlarda, Rusya ile de belli ortak arayışlara da girmiş ve bunun bedellerini de ödemişken(F22 vb şeylerle) Kalkıp tekrar Nato ve ABD merkezli bir dış politika veya ortadoğu politikasına dönmek bize uzun vadede ne getirecek? Zaten ekononimiz en dibi gördü
Sığınmacı ve kaçak göçmenler üzerinden yaratılan arap düşmanlığı ile bakmadan mevcut bu gerçeği görürsek bizim kurtuluşumuzun ortadoğuda aktif olmaktan geçer. Ama bunun ilk şartı Suriye ile barışmaktır ve muhtemelen buna ABD izin vermiyor
Bu sebeplerle bu kadar NATO dışı risk almışken geri dönmek olmaz ve bir an önce Ortadoğu da "sıfır sorun" politikasına hakemliğe ve tıpkı Libya gibi gerekirse askeri olarka daha güçlü pozisyon almaya ihityacımız var.
Akdeniz doğalgazı veya Yunanistan üzerinden ABD kuşatması gibi tırışka korkularla gelecek 100 yılımızı da feda edemeyiz. Biz 100 yıldır bağımsız egemen bir devletiz ve bedelse ödedik. Bunun başka bedelleri de varsa ödemeye de razı olmalı ve NATO ve İsrail planlarını bozmalıyız.
0 Yorumlar