{ads}

10/recent/ticker-posts

Ad Code

Diğer Projelerimiz

Neden İngilizce'yi Öğrenemiyoruz?


Hepimizin ortak derdi "İngilizceyi öğrenememek"... Peki neden? Merak edilen şeylerde konumuz; İngilizce

1.Kıyas Yapmaktan Dili Öğrenmeye Odaklanamıyoruz

İngilizce ana dilimiz olmadığı için, sürekli ana dilimizle kıyas yapıyoruz ve bu kıyaslama mantığı bizim bu yeni dili öğrenme motivasyonumuzu engelliyor. Oysa sadece öğrendiğimiz bu yeni dilin kendi yapısına odaklansak, kıyaslamayı sadece gerekli olan yerlerde örneğin gramerde yapsak çok daha hızlı ilerleyeceğiz.

2. Ana Dilimizin Gramerini Bilmiyoruz

Kendi dilimizin dil bilgisini/grameri yeterince bilmiyoruz. Yani ana dilimizin dil bilgisi kurallarına yeterince hakim değiliz, bu yüzden İngilizce gramerde bize tuhaf geliyor. Oysa her dilin bir mantığı/kuralları) yani grameri var ve bu kurallara göre konuşulur.

3. Hep aynı kelimlerle İngilizce eğitimi alıyoruz,

Kimse book yerine tray(tepsi) ile cümle kurmuyor öğretirken, bu yüzden bizde İngilizce'yi sadece kitap, yemek, gelmek, gitmek, okumak, masa, çiçek kelimeleriyle olarak düşünmeye başlıyoruz. Bu yüzden hep başa alıyoruz ve ders veren hocalarda aynı kelimeler üzerinden hareket ettiği için artık İngilizce ilgimizi çekmiyor hale geliyor. Çünkü öğretenin hangi aynı kalıplarla konuşacağını biliyoruz.

4. İngilizce Telafuza Uyum Sağlamıyoruz.

Temel telafuz motivasyonumuz yok denecek kadar ve her şeyi Türkçe'deki yazıldığı gibi okumak istiyoruz. "Fast'ı"(fest) "fast" olarak okumak konusunda kararlıyız ve okunuşu da bu dilin bir parçası diye pek düşünmüyoruz. Yani bu dilin okunuşunun da dilin yarısı olduğunu kabul etmiyoruz ve Türkçe gibi öğrenmek istiyoruz.

5.Yeni Kelime ve Kalıplar Öğreneme İsteğimiz Yok

İngilizce veya bir başka dil ancak yeni yeni kelimeler ve gündelik konuşmada kullanılan kalıplar öğrenilerek geliştirilebilir. Bizde yeni kelime ve kalıp cümleler öğrenmek istemiyoruz, çünkü işin mantığını çözüp kendimiz cümle kurmak istiyoruz. Ve dahası bu kadar çok kalıbı öğrenmek zorunda olmamız gerektiği bizi korkutuyor.

6.Uzun ve Karmaşık Cümleleri Okumak ve Anlamaktan Kaçıyoruz.

Kendi dilimize hakimiz ve uzun- karmaşık cümleler kurmakta sıkıntımız yok ama öğrendiğimiz yeni bu dile sıra gelince sıra bu tür cümleleri kurmayı bırakın okuyup anlamak bile istemiyoruz. Her şeyi geldim gittim kadar basit anlamak istiyoruz. Oysa şu anda okuduğunuz bu Türkçe uzun cümleler gibi İngilizce de böyle cümlelerle ancak konuşulabilir.

7. Kalıp Öğrenmiyoruz

Bir dilin %30 belkide gündelik kullanım kullanılan ve sadece gramerle açıklanamayacak kalıplarından oluşur ve bir dilin konuşulan asıl kısmı zaten gündelik konuşma dilidir. Eğer teknik, mesleki veya bilimsel, akademik veya edebi bir işiniz yoksa bu şekilde gayet konuşarak bu dili bilmiş olursunuz.. Yani, bir dili %30 konuşarak aslında o dili gündelik hayatta %100 biliyor gibi yaşayabiliriz. Ama biz dile mesleki, teknik, akademik ve edebi eserleri de okuyup anlayacak gibi bakıyoruz. Ve dili %100 okuyup anlayabilme fikri ile hareket ediyoruz ve bize fazlasıyla yetecek olan %30 olan o kalıpları günlük konuşma dilini öğrenmekten kaçıyoruz.

8. Eşiğe Takılma

İngilizce öğrenirken en önemli ve en dikkat edilmesi gereken şeylerden biri belkide bu. Çünkü hepimiz İngilizce öğrenirken belli bir seviyeye geldikten, bu en alt seviye olabilir, sonrasında bizi bir sonraki seviyeye ve beceriye ulaştıracak şeyleri yapmaktan korkarak veya tembellik yaparak kaçıyoruz. Örneğin beklemeyi "wait" olarak bilip kullanırken önümüze bekletilmekle ilgili bir cümle çıkıncı onu öğrenmekten ve kurmaktan kaçıyoruz. Bize göre her şey o ilk öğrendiğimiz "i am waiting you" seviyesinde ki kolaylıkta olmalı gibi bir bilince erişiyoruz ve karmaşık olan cümleleri anlamaktan , kurmaktan, duymaktan kaçıyoruz.

Sonuç olarak, öğrenme ve kalıp bilgisi yerinde sayıyor ve biz yerimizde sayıyoruz.


إرسال تعليق

0 تعليقات

Yorumlar